CEZA HUKUKUNDA BASİT YARGILAMA USULÜ İŞLEYİŞ İZLENCE KILAVUZU
GİRİŞ
Basit yargılama usulü hukukumuzda, mahkemelerin iş yükünü azaltmak, muhtemel yargılama süresinin uzamadan, daha kısa sürede bitmesi hedeflenerek kanunumuzda yer edinmiş muhakeme ve yargılama usulüdür.
Bu aşamada basit yargılama usulü hakkında kısa bilgiler verilecek olup, kılavuzun ileri aşamalarında herkesin karşı karşıya kalabileceği durumlar sürecin başlangıcından bitişine kadar ele alınacaktır.
BASİT YARGILAMA USULÜ
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 251. Maddesinde düzenlenmiş olan basit yargılama usulü 01.01.2020 tarihinden itibaren uygulanmaya başlamıştır. Bu düzenlemenin getirilirken kanun koyucu suçlar üzerinde ayrıma gitmiş olup bu ayrımı ağır ve basit suçlar olarak yapmıştır. Kanun koyucunun gitmiş olduğu bu ayrımın amacının, basit suçlar hakkında duruşma olmaksızın dosya üzerinde yargılamanın ilerlemesi, mahkemelerin iş yükünün azaltılması, tahmini yargılama süresinin minimum düzeye indirilmesi ve ağır suçlara daha fazla zaman ayırılmasıdır. Karmaşık olmayan, genel muhakeme usulünün uygulanmasının süreci uzatmaktan başka bir getirisi olmayan durumlarda hem bu süreci uzatmak adına hem de mahkemelerin karmaşık dosyalara ayırdığı vaktin artması için getirilmiş bir yargılama usulüdür.
Ceza Hukukumuzda basit yargılama usulünün anahtar kelimeleri; Duruşmasız, yazılı savunma ve beyan, basit suçlar, emek ve vakit tasarrufu olarak kabul edebiliriz.
Duruşmasız unsurundan anlaşılması gereken sanığın mahkeme huzurunda hakim karşısına çıkmasına gerek olmaması olarak anlaşılmalıdır.
Yazılı savunma ve beyan unsuru yargılama sürecinin duruşmasız olması ile birebir yakından ilgilidir. Burada anlatılmak sitenen kişilerin tamamı ile yazılı beyanlarıyla bağlı oldukları kendilerinin ifade edebilecekleri yolun sadece yazcakları beyanlarla olduğunu belirtir.
Basit suç unsuru ortaya çıkmış suçun karmaşık bir yapıya sahip olmaması kolaylıkla anlaşılabilecek çözülebilecek suç durumlarından bahsedilmektedir.
Emek ve vakit tasarrufundan anlaşılması gereken; siz sanık veya şüpheli olarak bir dosya ile karşı karşıya iken hakimlerin meslekleri gereği yüzlerce dosya ile ilgileniyor olması sonucu, en sade yargılama konusuna bile olağan yargılama usulünün uygulanması yerine daha sade adı üzerinde ‘’basit’’ yagılama usulüne başvurarak, mahkemelerin iş yükünün hafifletilmesi anlaşılmalıdır.
Basit yargılama usulünün uygulanmasına hakim karar verecektir.
Görevli mahkemeler Asliye Ceza Mahkemeleri olup istisnai durumlarda Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülebilir.
Mahkeme basit yargılama usulünün herhangi bir aşamasında, işlerin karmaşıklaşması sonucunda duruşma yapmadan işin çözüme kavuşamayacağı kanaatine vardığında basit yargılama usulünü terk edebilir.
Mahkeme basit yargılama usulünü kabul ettiği takdirde yazılı iddianame; sanık, mağdur ve şikayetçiye tebliğ edilerek 15 gün içinde savunma ve beyanlarını bildirmeleri istenir. Bu tebligatta duruşma yapılmaksızın karar verilebileceğide belirtilir. Basit yargılama usulünün duruşmasız ve yazılı bir şekilde yapıldığının en büyük göstergesi budur.
Bu usulde Türk Ceza Kanunu 61.maddesine göre alt ve üst sınır içinde belirlenecek olan ceza ¼ oranında indirilerek uygulanır.
Basit Yargılama usulü, adli para cezası uygulanacak ve üst sınırı 2 yıldan az olan suç türlerine uygulanır. Dosya üzerinden verilebilecek kararlar; beraat, mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı, güvenlik tedbirleri ve davanın reddidir.
Basit yargılama usulünün uygulanacağı haller:
- Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi (TCK m.88/1),
- Terk suçu (TCK 97),
- Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (TCK m.98),
- Tehdit suçu (TCK m.106/1),
- Basit cinsel taciz suçu (TCK m.105/1, çocuğa karşı cinsel taciz suçu hariç),
- Konut dokunulmazlığının ihlali suçu (TCK m.116/1,2,3),
- İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu (TCK m.117/1),
- Hakaret suçu (TCK m.125),
- Kişinin hatırasına hakaret suçu (TCK m.130).
- İbadethane ve mezarlıklara zarar verme suçu (TCK m.153/2),
- Güveni kötüye kullanma suçu (TCK m.155/1),
- Bedelsiz senedi kullanma suçu (TCK m.156),
- Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (TCK m.160),
- Taksirli iflas suçu (TCK m.162),
- Karşılıksız yararlanma (TCK m.163),
- Bilgi vermeme (TCK m.166),
- Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170/2),
- Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (TCK m.171),
- Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali (TCK m.175),
- İnşaat veya yıkımla ilgili emniyet kurallarına uymama (TCK m.176),
- Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması (TCK m.177),
- İşaret ve engel koymama (TCK m.178),
- Trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma (TCK m.179/2,3),
- Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma (TCK m.180),
- Çevrenin kasten kirletilmesi (TCK m.181),
- Çevrenin taksirle kirletilmesi (TCK m.182),
- Gürültüye neden olma (TCK m.183),
- Zehirli madde imal ve ticareti (TCK m.193),
- Sağlık için tehlikeli madde temini (TCK m.194),
- Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (TCK m.195),
- Usulsüz ölü gömülmesi (TCK m.196),
- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m.206),
- Açığa imzanın kötüye kullanılması (TCK m.209),
- Suçu ve suçluyu övme (TCK m.215),
- Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (TCK m.216/2,3),
- Kanunlara uymamaya tahrik (TCK m.217),
- Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma (TCK m.219),
- Hayasızca hareketler (TCK m.225),
- Müstehcenlik suçu (TCK m.226/1),
- Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören (TCK m.230),
- Kötü muamele (TCK m.232),
- Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali (TCK m.233),
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK m.234),
- Fiyatları etkileme (TCK m. 237),
- Mal veya hizmet satımından kaçınma (TCK m.240),
- Bilişim sistemine girme (TCK m.243/1,2,3),
- Görevi kötüye kullanma (TCK m.257),
- Kamu görevlisinin ticareti (TCK m.259),
- Kamu görevinin terki veya yapılmaması (TCK m.260),
- Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf (TCK m.261),
- Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi (TCK m.262),
- Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (TCK m.264),
- Suç üstlenme (TCK m.270),
- Yalan tanıklık (TCK m.272/1),
- Suçu bildirmeme (TCK m.278),
- Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi (TCK m.279),
- Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi (TCK m.280),
- Tutuklu, hükümlü veya suç delillerini bildirmeme (TCK m.284),
- Ses veya görüntülerin kayda alınması (TCK m.286),
- Genital muayene (TCK m.287),
- Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs (TCK m.288),
- Muhafaza görevini kötüye kullanma (TCK m.289),
- Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması (TCK m.290),
- Başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme (TCK m.291),
- Hükümlü veya tutuklunun kaçması (TCK m.292/1),
- Muhafızın görevini kötüye kullanması (TCK m.295).
Listelenmiş suçlardan birinin bulunması halinde, savcılık tarafından hazırlanan iddianamede isnat edilen suç (üzerinize atılı suç) mahkeme tarafından hukuki durumu çözmek için basit yargılama usulünün yeterli olduğu kanaatine varırsa. Basit yargılama usulü uygulanacaktır.
Basit Yargılama Usulü Uygulanması Sonucu Kurulabilecek Hükümler:
- Koşulların bulunması durumunda Türk Ceza Kanunu 50.maddesine göre hapis cezasının alternatif yaptırımlara çevrilmesi. (Adli para cezası örnek gösterilebilir.)
- Kısa süreli hapis cezalarının Türk Ceza Kanunu 51.maddesinde belirtilen koşulları sağlaması üzerine hapis cezasının ertelenmesi. ( Yargılanan kişinin daha önce 3 aydan fazla kasti bir suçtan hapis cezasına çarptırılmamış olması ve mahkemede kişinin pişman olduğuna dair kanaat oluşması durumunda uygulanabilir.)
- Sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması durumunda hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilebilecektir.
Basit Yargılama Usulünün Uygulanamayacağı Haller:
- Bu usul; akıl hastalığı, yaş küçüklüğü, sağır ve dilsizlik, durumlarında,
- Bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.
Basit Yargılama Usulünde Karara İtiraz:
Kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde karara itiraz edilebilir. İtiraz sonucunda mahkeme genel yargılama usulüne göre duruşma açar ve tarafların yokluklarında karar vereceğini bildirir. İtiraz üzerine mahkemenin kendisi genel hükümlere göre yargılamaya başlar. Mahkeme olağan yollarla yapılan yargılamada, basit yargılama usulüne göre verdiği kararla bağlı değildir. Yapılan itiraz üzerine mahkeme tarafından yeni bir karar verilmesi ile bu kararlara karşı istinaf ve temyiz yolu açıktır.
Liste : https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/basit-yargilama-usulu.html internet adresinden alınmıştır.